DÜNÜN HAYALLERİ BUGÜNÜN PLANLARI, YARININ GERÇEKLERİDİR

Havacılık dediğimizde gönlüne asuman aşkı düşmüş herkesin anlatacağı çok şey vardır. Serde yazarlık olunca, kalemin bu aşk ile ortaklığı da kaçınılmaz oldu benim için…
Ne zaman uçak sesi duysa başını kaldırıp heyecanla gökyüzüne bakan her çocuğun kurduğu hayaldir bir gün pilot koltuğunda oturmak… Bazen yetişkin olma mücadelesinde yitip gider bu hayal, bazen de en derininizde bir yerlerde; bir gün hayat bulacağı zamana dek saklı durur. Askerî pilot olmak için yerine getirilmesi gereken koşullar adına verilen emek küçük yaşlarda başlıyor ve uzun yıllar büyük bir fedakârlıkla sürüyor. Ticari pilot olmak için de ciddi bir emek söz konusu. Askerî pilotlar da ticari pilotlar da ömürlerini veriyorlar amaçları için belki ama; mesleği havacılık olmadığı hâlde gönlünde her daim havacılığa duyduğu aşkla yaşayan benim gibi insanlar da var aramızda. Onlar da gereken koşulları sağladıklarında her yaşta eğitim alıp hususi pilot olabilirler ve hayalini kurdukları gökyüzüne kavuşabilirler. 

Ben havacılığa ve pilotaj eğitimine olgun bir yaşta adım attım. Yolcu olarak uçmak ve tek motorlu sabit kanatlılarda pilot koltuğunda oturmak çok farklı tabii ki; eğitimin ilk saatinde bu işi yapıp yapamayacağınızın kararını veriyorsunuz. Sadece saklı kalmış bir heves mi, yoksa son nefesinize dek içinizde taşıyacağınız bir tutku mu onu ancak gökyüzündeyken anlıyorsunuz. Ya tam başladığınız noktada bırakırsınız ya da sonuna kadar gidersiniz; o ilk saat böyle bir karar anının şahidi oluyor. Benimle yaşıt bir Cessna 172m içinde pilot koltuğunda sabit bir irtifada (3000 ft) uçtuğum ilk dakikalarda gökyüzünden bir daha ayrılamayacağımı anlamıştım; yaratabileceğim her fırsatta kendimi anne rahminde gibi güvende hissettiğim gökyüzünde olmak istediğimi…

İnsanların onlara kendilerini iyi hissettiren ve mutlu eden hobileri, uğraşıları olmalı. O alanlarda başarılı olmak adına hedefleri, amaçları olmalı. Yaşam, onu boş yere tükettiğimizde değil bu hedeflerle, amaçlarla anlamlandırdığımızda değer kazanıyor. Benim için sürekli yeni bir yabancı dil öğrenmek, araştırıp okumak, yazmak, tango yapmak ve uçmak; kızım ve kedilerimle birlikte hayatıma anlam katan en büyük değerler… Bu manada kendimi çok şanslı hissediyorum; tutkularımın, amaçlarımın peşinden gidecek gücü ve motivasyonu yaşadığım onca zorluğa rağmen hiçbir zaman yitirmediğim için. Bunun yolu da her şeyden önce kendine inanmaktan geçiyor.

İnsan hayal dünyasında sınırsızca özgürdür; fizik kuralları, toplum kuralları, imkanların yetersizliği ya da şanssızlık yoktur o dünyada… Hayal kurabilmek geleceğe dair olumlu düşünceler ve niyetler taşımak adına çok değerlidir, bundan asla vazgeçmemeli insan… Vazgeçmediğinizde açılmaz sandığınız bütün kapılar bir bir açılır ve sonunda hayalleriniz yaşamınızın gerçeklerine dönüşür. Ben bunu hayatımın pek çok alanında deneyimledim. Burada gözetilmesi gereken tek bir sır var; sabırlı olmak. Sabırla, vazgeçmeden kendine inanmak… 

Hayatınızdaki iyi şeylere dönüp bir bakın. Bir zamanlar onlar da ulaşılması zor görünen hayallerdi belki. Ama siz onları gerçek kıldınız; vazgeçmeden sarf ettiğiniz emeğinizle, sabrınızla, istikrarınızla kendinize yeni yollar açtınız. Şu an hakkında donanıma sahip olduğunuz, bildiğiniz pek çok şey için bir zamanlar bir fikriniz dahi yoktu. Bugüne dek başardıklarınızı düşününce hayatta ne kadar çok yol almış olduğunuzu anlayacaksınız. Bunları neden yazdım; biliyorum ki benimle aynı hayali taşıyan her yaşta insan var. Profesyonel ya da amatör olarak uçmak, havacılık dünyasının bir parçası olmak isteyen… Pek çok açıdan zor bir coğrafyadayız ama bu zorluklar sizi yıldırmasın. Siz vazgeçmediğiniz sürece zorlukların nasıl kolaylaştığını göreceksiniz. Çok okuyun, çok araştırın, iyi gözlemleyin, fırsatları değerlendirin, kendinize inanın ve cesur olun. Maddi, manevi ya da fiziksel olarak risk almadan hiçbir şey elde edilmez. Her şeyi göze alıp hayallerinizin peşinden koşmaktan vazgeçmediğinizde karşılığını mutlaka alacaksınız.

Gökyüzüne gönül vermiş olan herkese sevgilerimle, bir sonraki yazımda görüşmek üzere.

İlke Ersoy

Bir cevap yazın